Trombositten zenginleştirilmiş plazma tabiri son on yıldır kullanılan bir tabirdir. Kişinin kendi kanında bulunan ve tamir edici hücrelerin işlemden geçirilip gene aynı kişiye verilme işlemidir.Bu işlemin yapılabilmesi için hastadan alınan kan hücre ayrıştırıcı jel ile beraber artı beş derece açılı santrifüjde santrifüje edilir. Elde edilen miktar kalsiyum ve /veya bir aktivatörle aktive edilerek hastaya verilir. Bu onarıcı hücreler büyüme faktörü denilen iyileşmeyi tetikleyici faktörler salgılarlar. Bu hücrelerin uygulanmasının en aktif olduğu alanlar yumuşak doku iyileşmeleri, cilt ince kırışıklıklarının giderilmesi, saç mezoterapileri ile kombine edilmeleri ve diz içi kaygınlaştırıcılığı arttırma etkileridir. Genel itibarı ile bu hücreleri hazırlama teknikleri birbirine benzerdir. Amaç hazırlanan solüsyonda mikrolitre başına temel ve/veya averaj trombosit sayısından daha fazla sayıya çıkmayı hedeflemektedir. Yani tam kanda bulunan trombosit hücreleri referans adeti olarak 150 000/ ul ile 300 000 sayıları göz önünde bulundurulduğunda ortalama 200000 referans değeri olacaktır.
Günümüzde sıklıkla uygulanan yöntem beş mililitre kandan elde edilen miktarın uygulanmasıdır. Kanı alırken kan hücrelerini travmatize etmemeye dikkat edilmelidir. Elde edilen hücrelerin aktive edilmesi büyüme faktörü salgılanmasını sağlayabilir.Eğer hücre aktivasyonu yapılmazsa elde edilen trombosit süspansiyonundan başka bir şey olmayacaktır. Önemli olan organik aktivasyonu saplamaktır. Trombositler kandaki en küçük şekilli hücrelerdir.Kanın pıhtılaşmasında rol oynarlar. Büyüme faktörleri salgılayarak özellikle yumuşak doku ve kemik biyostimülasyonunu sağlarlar. Cilt altı kollojeni trombosit aktivasyonunu tetikleyebilir. Bu tetiklenme ile ADP ve ATP gibi bileşimler ortaya çıkar.Bu bileşimler çevredeki trombositleri etkileyip onlarında bu bileşenleri salgılamasını sağlarlar.
Yüz uygulamalarında 5 değişik yöntem vardır. Bunlardan ilki maskeye emdirilerek yüze uygulamadır. İkinci yöntem 30 guage lık iğnelerle cilt altına verilerek mezoterapi yöntemi ile uygulanmasıdır. Bir diğer yöntem üzerinde 256 ipne bulunan dermarollerla yüzde değişik derinlikte delikler açarak bunların üzerinden yedirilmesidir. Aynı işlem derinliği cilde göre değişen dermapen ilede yapılabilir. Bir başka işlem ise ciltte fraksiyonel lazer yapıldıktan sonra üzerine aktive trombosit süspansiyonu yedirmektir.
Tüm uygulamalarda kaç seans uygulanacağı amaca göre farklılıklar gösterir.
Diz uygulamaları ozonla, saç dökülmeleri lazerle kombine edilerek uygulanabilmektedir.
Kliğimizdeki uygulamalardan sonra memnuniyet %98’e yakındır. Özellikle acne scarlarındaki başarısı CO2 (karbondioksit) lazer uygulamasının başarısından çok daha fazladır. Çünkü dermorollarla daha derine inilebilmektedir. Bütün yüz gençleşmelerinde hem epidermis hem dermise etkin oldğu için, neticeleri son derece yüz güldürücü olmaktadır.
Tamamen hastanın kendi kanından elde edilen bir ürünün uygulanması olup % 100 güvenlidir.
Bu Aktive Trimbosit Süspansiyonu uygulamasından değil, uygulama şeklinden kaynaklanan bir durumdur. İnce ciltlere ya da yaşlı ciltlere dermapen ya da rollerla derin delikler açılarak girildiğinde sonuç leke olabilir ve son derece istenmeyen bir durum olacaktır. Bunun yanında derin akne skarlı bir ciltte yapılacak yüzeysel uygulamaların neticesi kişiyi mutlu etmeyecektir. Aktive Trimbosit Süspansiyonunun başarısı seçilecek cilt ve yapılan hasar yöntemi ile doğru orantılı olarak değişim gösterecektir.
Web sitemiz, web site ziyaretçilerimizi bilgilendirmek amacı ile hazırlanmıştır ve sağlık hizmeti vermemektedir. Buradaki bilgiler hiçbir şekilde tanı ve tedavi amaçlı kullanılmamalıdır; bunun için mutlaka doktorunuza başvurunuz. Web sitemizdeki grafiksel ve yazısal tüm içerik hakları Dr. Semra Şagilgil’e aittir, herhangi bir şekilde kopyalanması veya kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası’na göre suçtur.
Pusula Reklamevi ©2019
WhatsApp'tan randevu alın!